şükran toylarımızın sesi gelir aşiret çadırlarından obamız hayran otağımız kurban kıl çadırda yer sofrası kalbin...
Şiir
ranzalarda Anzele serinliği Arbedaş Kapısı yüreğin dolar Nasuh Camisinde Ömeroğlu Nasıriye Kalenin Halidoğlu bize Amedyalı...
poyraz yanar, kandiller üşür Nupelda suna boynun yaslar dağ eteğine yıldızların kaydırağı var bu gece...
Kudüs’ün ürkek gözyaşları Diyarbekir’in gözlerinden akar Tunus’un yanaklarından sızan Kahire’nin koyu kanıdır Şam’ın sonbahar saçları...
kışta açan çiçekler gibiydin Dilbâ kasımpatılardan doğma entarinle çalı kuşları konardı dallarına anadolu buğdayı kokardın...
taşlı dar bulvarların geniş gülüşlü saf yavrularına düşünü çizmek senin saçların lal gözlerin lal yüreğin...
yüzün gökkuşağı / Dicle yağmuru yüzün olgun aynalar sert duvarlarda birikir mezarlar sarp doruklarda saçlarında...
vahşi güzellik yurt edindiği o sabıkasız yüzde kök salarak püskürttü kalbi leylak şehvetine Hevsel’in bulutsular...
serin Anzele pınarı karışır Arbedaş sularına içerin Zerzevan kalesi yüreğinse yorgun Hevsel kuşlukları baharda kengeri...
yeşil pulat pencere yeşil sis yeşil tütsü yeşil ziya acılar denizinde yananları hüzünler yangınında donanlar...
yorgunlukta beyaz kurdelalı kalbin ensarla muhacirin yoklukta paylaştığı eski medine evleri kokuyor şimdi kusacak kadar...
ve nazenin ruhunuz nasıl da kendine bakan bir ayna suyun uzanışı gibi dere yatağına en...
yüreğin Hilar mağarası gibi serin yüreğin dağlarcası gariban, ıssız söyle sen hangi boranın meltemisin yanar...
ne canlar yakmış İç Kale sararmış resimlerce mahzun Viran Tepe bereli havuşlarda tükendi nesli dinçliğin...